arama

S I T E - I Ç I - A R A M A :
https://www.google.com/cse

yeni yazı gelince haberdar olun..

sayfayi
izle
it's private
powered by
ChangeDetection

20 Eylül 2011 Salı

ZAMANI GELMİŞ BİR FİKİR: DOĞRUDAN DEMOKRASİ YA DA KİTLELERİN BİLGELİĞİ


Ümmetim yanlışta birleşmez.”
Hadis-i şerif

Bölüm 1: Kitlelerin Bilgeliği

1906 sonbaharında birgün İngiliz bilimci Francis Galton Plymouth kasabasındaki bir hayvan panayırını ziyaret için yola çıktı. Sergi alanını gezerken bir ağırlık tahmin yarışmasına rastladı. Besili bir öküz ortaya konmuş; kalabalıktan bazıları da öküzün ağırlığı (daha doğrusu kesilip temizlendikten sonraki ağırlığı) üzerine bahis oynamak için sıraya girmişti.
Bahisçiler 6 peni ödeyerek bir bilet alıyor, üzerine adını, adresini ve tahminini yazıp veriyordu. En iyi tahminler ödüllendirilecekti. 800 kişi şansını denedi. Aralarında kasaplar, çiftçiler (ki bunlar sığırların ağırlık tahmininde uzman olmalıydı) yanısıra konudan hiç anlamayan insanlar da vardı. Bu durumun demokrasiye benzerliği Galton'ın ilgisini çekmişti. Bir kralcı ve aristokrat olan Galton'ın inancına göre bir toplum, ancak güç ve denetim seçkin ve iyi yetiştirilmiş elitler elinde olduğu sürece sağlık ve gücünü koruyabilirdi. Şöyle yazmıştı: “Ortalama bir seçmen, hakkında oy verdiği çoğu politik konu... hakkında ne kadar akıl yürütebiliyorsa, ortalama bir katılımcı da öküzün net ağırlığını tahminde o kadar başarılı olabilirdi.”

16 Eylül 2011 Cuma

DÜNYA POLİTİKASINA YÖN VERENLER - ROBERT STRAUSZ HUPE


Amerikalıların misyonu milli devletleri gömmek, onların boşta kalmış halklarından daha büyük birlikler oluşturmak ve kendi kudretiyle bu yeni düzene karşı muhtemel sabotajcıları sindirmektir, çünkü bunların insanlığa çürüyen bir ideoloji ve şiddet dışında sunacakları bir şey yoktur. ‘ 

S. HUPE
Çocukluk-Gençlik: 1903’te Viyana’da doğdu. İlk-orta eğitimini Avusturya’da gördü. 1923’te ABD’ye geldi. Yaklaşık yarım yüzyıl önce Dışpolitika Araştırma Enstitüsü’nü kurdu (Foreign Policy Research Institute - FPRI). Bu sürede kurumun önemli bir kolu olarak hizmet etti. Çalışma arkadaşları William Yandell Elliott, Henry Kissinger, Zbigniew Brzezinski ve diğerleri idi; hedef ABD Anayasası’nı yıkmaktı. Yarım yüzyıl, Amerika dahil tüm milli devletleri gömecek dünya imparatorluğunun savunucusu oldu. 

ŞEYTANİ RESİMLER

Israel Şamir
Batı, Beyrut ve başka şehirlerde elçiliklerinin yakıldığını görmekten memnun olmadı. "Şu Müslümanlar da bizim mizah anlayışımızı hiç anlamıyorlar; bizim özgürlük anlayışımızı da,” diye gürledi Batılı gazeteler. Diğerleri de Danimarka’nın densizliğini kınadı, ama buna reaksiyonu ölçüsüz buldu. Ama bu patlama kendiliğinden olmak dışında herşey idi. İyi bir Amerikalı araştırmacı gazeteci olan Christopher Bollyn Danimarka’nın “Şeytani resimlerini” ve bunların yayıncısı Flemming Rose’u araştırdı, ve ne buldu dersiniz:

Rose hiç de masum bir fikir özgürlüğü aşığı değildi; uçuk-kaçık İskandinavyalı bir karikatür kolleksiyoncusu olup, Peygamber resimlerini çıplak manastır rahibesi resimleri ile yanyana duvara asan biri de değildi. Rose Neo-con Siyonist kültün bir üyesiydi ve “şeyhi” Daniel Pipes’ı (*) da daha önce ziyaret etmişti.

Lasse Wilhelmson - söyleşi

Lasse Wilhelmson 1941 İsveç doğumlu. Wilhelmson’un ailesinin birkısmı 1880’de Çar’ın pogromlarından (Rusya’da Yahudi takip ve katliamları, ç.n.) kaçarak İsveç’e gelmiş. Ailenin birkısmı daha sonra 1960’larda Amerika ve Filistin’e yerleşmiş. Birçok yayınının yanı sıra "İsrail Demokrasiye Giden Yolu Seçmelidir” makalesi 2003’te, “Alışıldık Sömürgecilik ve Irkayrımından da Beter” 2004’te, “İsveç’te Filistin'le Dayanışma” 2006 da Paletsine Chronicle adlı dergide ve “Politik Bir Silah Olarak Antisemitizm” 2005’te MarWen Media’da yayınlandı. Bugün o kendisini Yahudi kökenden gelme bir İsveçli kabul etmekte ve tüm ailesi İsveçlileşmiş bulunmaktadır.

Aşağıda kendisiyle İsrail’in Lübnan savaşı ile ilgili yapılan söyleşi yeralmaktadır.

EY OSMANLI GERİ GEL!

Israel Shamir 

Kermil Dağı'nda, köyden az büyük Zichron Yaakov adında bir sevimli kasaba vardır. Şimdi şarapları ve Fransız restoranlarıyla tanınan bu yer 1. Dünya Savaşı'nda İngiliz yanlısı bir Siyonist casus şebekesi olan NILI'nin ini idi. Şebeke üyeleri öndegelen Siyonist göçmenler ve Osmanlı vatandaşı olan bu kişiler Mısır'daki İngiliz ordusu ile ilişki kurup onlara Türk kuvvetlerinin konum ve harekat bilgilerini sızdırarak sonuçta imparatorluğun yenilgisini hazırladılar.

İlişkili oldukları kişilerden biri Haim Weizman'dı. O, isteksiz İngilizlerden zorla Balfour Deklarasyonu'nu koparacak ve Yahudi Devleti'nin ilk cumhurbaşkanı olacaktı. Bugüne dek NILI İsrail'de saygıyla anıldı. Okul çocukları onun müzesine götürülerek onlara Yahudilerin ancak Yahudilere sadık olacağı öğretildi; eğer bu sadak için gerekiyorsa herhangi bir güce ihanet edilebilirdi. 

Dünya Siyasetine Yön Verenler - Bernard LEWIS

Doğumu: 1916, Londra Eğitimi: Şark ve Afrika Araştırmaları Okulu, Londra Üniversitesi'nden (School of Oriental and African Studies, London University) B.A. ve Ph.D. dereceleri
Kariyeri: Londra Üniversitesi'nde İslam araştırmaları profesörü (1938-74), İngiliz Askeri İstihbaratı'nda görev (1940-45), Princeton Üniversitesi'nde İslam araştırmaları profesörü (1974-86), Princeton Üniversitesi'nde ordinaryüs profesör (1986 - bugün).
İngiliz oligarşisinin öndegelen oryantalisti, "kriz hilali" ve "uygarlıklar çatışması" jeopolitik doktrinlerinin babasıdır; tezlerini Zbigniew Brzezinski ve Samuel P. Huntington pazarlar.

Sudan’da Bir Müslüman Devrimci: Mahmud Muhammed Taha

TAHA’NIN HAYATI

M. M. Taha, 1909’da Sudan’ın Rufaa şehrinde, nesiller boyu sufi geleneği sürdürmüş bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşta öksüz ve yetim kaldı. O ve üç kardeşine halası baktı ve bu sayede genç Mahmud okuyarak 1936’da Hartum’da Gordon Memorial College’i bitirdi. 1930’lardan beri bir İngiliz sömürgesi olan Sudan’ın bağımsızlığının ateşli bir destekçisiydi.
Sudan’ın aydın kesimi ve geleneksel ulemasının sömürgecilere karşı teslimiyetçiliğini başkan itibaren sert dille eleştirdi.1945’te kendi gibi düşünen aydınlarla Cumhuriyetçi Parti’yi kurdu. 1946’da sömürge makamlarınca tutuklandı ve hapsedildi. Ancak Cumhuriyetçi Parti’nin düzenlediği kitle protestolarıyla kısa sürede hapisten çıktı. Ama uzun süre dışarıda kalmadı; kısa süre sonra tekrar tutuklanarak 2 yıl hapse kondu. O dönemi kendi anılarında şöyle yazar: “Hapse düştüğümden kısa süre sonra bunun Rabbimin özel isteği olduğunu anladım ve O’nunla halvetim başladı.” Bu 2 yıl ve salındıktan sonra Rufaa’daki evinin arkasında, çamurdan bir kulübede geçirdiği 3 yıllık uzlet dönemi sonunda, yeni bir anlayış ve aydınlanmaya kavuştu. 1951’de, uzletinden çıktığında, fikirlerini “Benim Yolum” adlı kitabında topladı. Bundan sonra CP bir siyasal parti vasfını terk ederek, bu yeni İslamî anlayışı savunan bir kardeşlik cemaatine dönüştü.